Tarihin Çözülememiş 7 Gizemli Olayı

Tarih gizemi çözülememiş sayısız olay barındırır. Bu olayların bazıları kaynakların ortadan yok olması, bazılarıysa sadece gerçekte olmayan efsaneler olması sebebiyle yüzlerce, binlerce yıl boyunca sır olarak kalmışlardır. Gizemli olaylar ortaya sayısız komplo teorisi çıkarır. Komplo teorileri her zaman insanlara ilginç gelmiştir. Bu yazıda tarihin çözülememiş ve muhtemelen hiçbir zaman da çözülemeyecek olan 7 olayını inceleyeceğiz.

1- Kleopatra’nın Mezarı Nerede?

Taposiris Magna

Ünlü Antik Mısır kraliçesi Kleopatra’nın ölümünden sonra nereye gömüldüğü bugün hala gizemini koruyan olaylardan biridir. Tarih araştırmacılarının iddiasına göre Kleopatra, M.Ö. 30’lu yıllardaki ölümünün ardından sevgilisi Mark Antony ile birlikte İsis (Antik Mısrı Tanrıcası) Tapınağının yanında bir mezara gömülmüştür. Günümüzde İskenderiye civarlarında Taposiris Magna isminde sayısız Antik dönem mezarının bulunduğu bir bölgede olduğuna inanılan Kleopatra’nın mezarı tüm araştırmalara rağmen tam olarak bulunabilmiş değildir. Tarihçilerin bir kısmı mezarın zamanında yağmalanmış ve tespit edilemez duruma getirilmiş olduğunu iddia etmekte.

2- JFK’yi Kim Öldürdü?

Amerika Birleşik Devletleri’nin 35. başkanı John F. Kennedy’nin 22 Kasım 1963’te Dallas’ta başından vurularak öldürülmesi hem Amerikan tarihinin hem de dünya tarihinin bilinen en şok edici olaylarından biridir. Arkasında büyük gizemler bırakan bu suikast hakkında yüzlerce komplo teorisi mevcuttur.

Kennedy’nin şok edici ölümünün ardından Lee Harwey Oswald isimli biri olayın faili olarak tutuklanmıştı. Oswald, geçmişinde Amerikan ordusunda denizci olarak görev yapmış sonrasında kendisini Sovyet sosyalizmine kaptırıp SSCB’ye iltica etmiş ve orada 2 yıl çalışmış biriydi. Amerika’ya döndüğünde de Amerika’nın Küba üzerindeki politikasını eleştiren bir derneğin kurucusu olmuştu.

Kennedy suikastının tek şüphelisi olarak mahkemeye çıkartılan Oswald ilk duruşmada konuşmayı reddetti. Sonraki duruşma öncesi her şeyi açıklayacağını iddia eden Oswald, hapishaneden nakli sırasında Jack Ruby isimli biri tarafından göğsünden vurularak öldürüldü. Olay kameraların yayında olduğu sırada yaşandığı için o güne dair canlı yayın görüntüleri de mevcut.

Lee Harvey’in Vurulma Anı

Oswald’ın böylesine büyük bir suikastı tek başına yapmış olacağı zaten oldukça tartışmalı bir durumdu. Her şeyi açıklayacağını söylemesinin ardından öldürülmesiyse olaya iyice şaibe katmış oldu. Oswald’ı ortadan kaldıran Jack Ruby bunu neden yaptığını hiçbir zaman net olarak açıklamadan 1967 senesinde akciğer kanserinden hayatını kaybetti.

Oswald’ın ölümü ortada birçok cevapsız soru bırakmış oldu. Bugün hala JFK suikastı olayının arkasında gerçek büyük merak konusu.

3- Babil’in Asma Bahçeleri Gerçek Mi?

Dünyanın 7 harikasından biri olarak gösterilen Babil’in Asma Bahçeleri’nin tarihte gerçekten var olup olmadığı günümüzde tartışma konusudur. Yerinin tam olarak bulunamamış olması, Babil kaynaklarında bahsedilmemesi ve varlığı çoğunlukla o dönem Yunan filozof ve şairlerinin abartılı tasvirlerine dayanması nedeniyle birçok insan Babil’in Asma Bahçeleri’nin sadece bir efsane olduğunu düşünüyor. Bunun yanında Fırat havzasının zamanla Babil’in Asma Bahçeleri’nin bulunduğu alanı yuttuğu, bu nedenle de günümüzde kalıntılarına ulaşılamadını söyleyenler de mevcut.

Dünya harikaları arasında yeri tam olarak bilinmeyen tek yapı olan Babil’in Asma Bahçeleri’nin gerçek mi yoksa efsane mi olduğu muhtemelen hiçbir zaman tam olarak bilinemeyecek.

4- Kayıp Şehir Atlantis Gerçek Mi?

3000 yıllık bir gizem barındıran Atlantis şehrinin gerçek mi yoksa efsane mi olduğu tarihin hiçbir zaman çözülememiş olaylarından biridir. Söylenene göre Atlantis, çağın ilerisinde bir bilgi ve teknolojiye sahip insanların yaşadığı bir yerdir. Doğal felaketler sonucu sular altında kalıp yok olmuştur. İşi daha da ileri götürenler bu felaketten kurtulan Atlantislilerin olduğunu, bu insanların Antik Mısır’a gittiğini ve bilgileri sayesinde bugün hala nasıl yapıldıkları tam olarak bilinmeyen Mısır piramitlerinin inşasında rol oynadıklarını iddia ederler.

Atlantis şehrine dair efsanelerin kaynağı ünlü Yunan filozof Platon’un yazılarıdır. Platon yazılarında Atlantik Okyanusunda bir yerde Atlantis diye çok gelişmiş bir yer olduğunu iddia etmiştir. Platon’un bu iddiasını kabul edenler olsa da bir kısım insan Atlantis’in Minos Uygarlığından esinlenilmiş bir efsane olduğunu söyler. Minos Uygarlığı Antik çağda Ege açıklarında, Yunanistan’a çok yakın bir bölgede var olmuş, dönemine göre gelişmiş bir uygarlıktı. Dolayısıyla Atlantis efsanesinin buradan geldiği düşünülüyor.

Birçok kitaba ve filme konu olan kayıp şehir Atlantis’in gerçekte olup olmadığı tarihin gizemli sayfalarında saklı kalacağa benziyor.

5- Jack the Ripper Kimdi?

Karındeşen Jack olarak bildiğimiz tarihin en ünlü seri katillerinden biri olan Jack the Ripper, çözülememiş bir gizem olarak tarihte yer alıyor. 1888 yılında İngiltere’nin Londra şehrinde bir hayat kadınının ölümüyle başlayan ve çok kısa bir süre içerinde devamı gelen seri cinayetler bölge insanını büyük bir dehşete sürüklemişti. Ölü bulunan hayat kadınının boğazı kesilmiş ve karnı deşilmişti. Onu takip eden cinayetlerde şiddetin dozu daha da arttı. Kim olduğu bulunamayan bu katil, adeta polisle ve basınla oyun oynuyordu. Sıradaki cinayetini haber veren mektuplar yolluyor, kurbanlarından hatıra olarak aldığı bazı organları haber ajanslarına gönderiyordu.

Jack the Riper’ın cinayetleri başlamasından yaklaşık 3 ay sonra sona erdi. İşlediği son cinayetin ardından ortadan kaybolan katil bir daha hiçbir zaman ortaya çıkmadı. Diğer katillere ve ünlü olmaya çalışanlara esin kaynağı olduğu için birçok Jack the Riper olduğunu iddia eden kişi ortaya çıksa da hiçbir zaman gerçekte kim olduğu ve bu cinayetleri neden işlediği bilinemedi.

6- Jimmy Hoffa’ya Ne Oldu?

1975 senesinde ortadan kaybolan ve bir daha bulunamayan Amerikalı işçi sendikası lideri Jimmy Hoffa’ya ne olduğu tarihte gizemini koruyan olaylar arasındadır.

Özellikle kamyon işçilerini örgütleyip sendikalaşmalarını sağlamasıyla tanınan Jimmy Hoffa, sektörü kontrol eden mafyaların büyük tepkisini çekmişti. Zimmetine para geçirme iddiasıyla hapis cezası alan Hoffa, bir süre hapiste kaldıktan sonra dışarı çıkmış ancak sendika faaliyetlerinden men edilmişti. Hakkındaki bu karara itiraz etmek için dava açmaya hazırlandığı günlerde bir restoran otoparkında ortadan kayboldu. Söylenene göre otoparkta mafya liderlerinden bazılarıyla görüşecekti.

Hoffa’nın kayboluşunu araştıran polis bir sonuca varamadı. İlerleyen dönemlerde kaybolduğu düşünülen bölgede yapılan araştırmalardan da Hoffa’ya dair bir bulguya rastlanılmadı. Bugün ölü olarak kabul edilen Jimmy Hoffa’ya gerçekte ne olduğu bilinmese de hakkında birçok teori ve iddia ortaya atıldı. 2006 senesinde kiralık bir katil olan Richard Kuklinski bir gazeteciye Hoffa’yı onun öldürdüğünü ve cesedini de boş bir araziye attığını söyledi. Kuklinski’nin iddiasının hiçbir kanıtı yoktu. Zaten kısa bir süre sonra da öldü. Bunun haricinde Jimmy Hoffa’nın cesedinin New Jersey’deki bir stadyumun altına gömülü olduğu ortaya atılan komplo teorileri arasında en popüleri olsa da doğru olmadığı kanıtlanmıştır. Jimmy Hoffa öldürülüp bir madene mi kapatıldı, cesedi eritildi mi, çimentoya atılıp beton haline mi getirildi yoksa hala hayatta mı bilinmez ancak aradan geçen onca seneye rağmen kendisine dair en ufak bir parçanın dahi bulunamamış olması tarihin en enteresan olaylarından biri.

7- Oak Adasındaki Çukurda Ne Var?

Kanada’nın Nava Scotia adası yakınlarında küçük bir ada olan Oak Adası, içinde bulunan çukur nedeniyle dünyaca ünlü bir adadır. The money pit ismi verilen çukur tarih boyunca birçok efsaneye konu olmuştur. İçinde büyük bir hazine olduğu söylenen çukurda çok uzun zamandır yapılan kazılarda konu olduğu efsanelere dair bir bulguya henüz rastlanılmamış olup içinde gerçekte ne olduğu gizemini korumaktadır.

Bugün hala süren kazıları konu alan The Curse of Oak Island isimli History Channel belgesel serisinde konu hakkında daha detaylı bilgilere erişebilirsiniz.

Yorum Yapın