1979 senesinde İstanbul açıklarında hem denizcilik tarihinin hem de İstanbul’un gördüğü en büyük çevre felaketlerinden biri yaşanmıştı. Independenta isimli petrol yüklü bir tanker gemisi, başka bir gemiyle çarpışmış ve çarpışma sonucunda büyük bir patlama meydana gelmişti. Arkasında haftalarca söndürülemeyen bir yangın, uzun süre etkisi silinmeyecek çevre tahribatı ve senelerce kaldırılamayan devasa bir enkaz bırakan bu patlama, İstanbul halkının yakın tarihte şahit olduğu en büyük facialardan biridir.
Talihsiz Independenta Gemisi
164 bin ton ağırlığında, 283 metre uzunluğundaki tanker gemisi Independenta, Romanya tarihinin en büyük gemisiydi. Dönemin cumhurbaşkanı Çavuşesku’nun uğruna resmi tören düzenlediği dev tanker, 1978 yılında faaliyete geçmişti. 1 yıl için tarihe geçen büyük bir patlamayla yok olan Independenta’nın talihsizliği aslında daha isminin koyulduğu resmi tören günü başlamıştı. Adet olduğu üzere şans getirmesi için geminin güvertesinde şarap şişesi kırılacaktı ve bu görevi de Çavuşesku’nun eşi Elena üstlenmişti. Elena’nın güvertede yere attığı şişe kırılmadı. Bu da uğursuzluk anlamına geliyordu. Yani Independenta gemisi daha yolun başında herkesin uğursuz olduğuna inandığı bir gemi olmuştu.
Independenta’ya dair talihsizlik hikayeleri bununla da sınırlı değildir. Patlamanın yaşandığı seferde, geminin asıl kaptanı izinli olduğu için yerine başka bir kaptan geçmişti. O kaptan da emeklilik başvurusunu yapmış, Independenta’yı Romanya’ya götürdüğü vakit emeklilik hayatına başlayacak biriydi. Yani o patlama yaşanmasaydı ömrünün geri kalanını emekli olarak geçirecekti ancak patlama sonrası cesedi bile bulunamadı.
Olay Anı
Romanya filosunun en büyük gemisi olan Independenta, Libya’nın Sidra limanından aldığı 94 bin ton ham petrolü Romanya’nın Constanta limanına götürmek üzere seferine başlamıştı. Bu, Independenta’nın 19. seferiydi. Gemi, 15 Kasım 1979 günü sabaha karşı 4 sularında İstanbul boğazından geçmek üzere boğazın girişine gelmiş, orada geçiş için izin bekliyordu. Saatler 5’e yaklaşırken o sırada Ukrayna-Yunanistan seferini yapan çelik yüklü Yunan gemisi Evriyali büyük bir hızla Independenta’nın üzerine doğru geliyordu. Çok geçmeden iki gemi çarpıştı ve ortaya çıkan sürtünmeden dolayı ikisi de yanmaya başladı. Ham petrolle dolu bir gemide yangın çıkması şüphesiz sonun başlangıcıydı. Gemi yanarken akıntının etkisiyle Kadıköy Haydarpaşa tren garının çok yakınına kadar sürüklenmişti. Mürettebat can havliyle yangını söndürmeye çalışsa da petrol yüklü devasa tanker büyük bir gürültüyle patlayarak o esnada uykuda olan İstanbul halkını korkuyla uyandırmıştı.
1979 senesi Türkiye’nin, özellikle de İstanbul’un en karışık olduğu dönemlerden biriydi. Sağ-Sol çatışmasının zirvede olduğu o günlerde insanlar sokakta yürümeye bile korkuyorlardı. O psikolojideki insanlar için böylesi büyük bir patlamayla uyanmanın yarattığı şok etkisini tarif edecek kelime bile bulamıyorum. Şehre bomba atıldığını ya da ona benzer bir şeyler olduğunu düşünerek yataklarında geçirdikleri o 1 saniyenin ardından camdan dışarı baktıklarında denizde cayır cayır devasa bir tankeri gördüklerinde eminim hiçbiri olaya anlam verememiştir.
Olay Sonrası
Independenta patlaması tarihin en büyük gemi kazalarından biri olmasının haricinde bir yerleşim yerine bu kadar yakın bir yerde yaşanan en büyük denizcilik felaketlerinden biridir aynı zamanda. Buna rağmen olayın insanların çoğunun evde olduğu saatlerde gerçekleşmesi nedeniyle çevrede yaşayan insanlar zarar görmemiştir.
Independenta mürettebatından yalnızca 3 kişi kurtulmuştur. Kurtulan kişiler patlamanın etkisiyle denizin farklı yerlerine uçmuş, şanslarına dökülen petrolün suda barikat oluşturması sayesinde yangından da etkilenmemişlerdir. Geminin 43 elemanı kazada hayatını kaybederken tanınmaz haldeki cesetleri zaman içinde kıyıya vurmuştur. Geminin kaptanı dahil 11 kazazedenin cesetleriyse bulunamamıştır.
Patlayan tankerin parçaları denizin ve Kadıköy’ün çeşitli yerlerine uçmuştur. Hatta söylenene göre Yeldeğirmeni’nde bulunan tarihi Valpreda Apartmanının çatısında dahi gemiden parçalar bulunmuştur. Başta Kadıköy olmak üzere patlamadan etkilenen semtlerdeki neredeyse tüm binaların camları kırılmıştır. Bu nedenle de bu talihsiz kazanın tek kazananı camcılar olmuştur.
Sönmeyen Yangın ve Kalkmayan Enkaz
İstanbul halkına beklenmedik bir sürpriz olan Independenta kazasının etkileri maalesef bir gecede ortadan kalkmamıştır. Denizde yanan devasa bir tankeri söndürmek o dönemin şartlarını da düşününce oldukça zor olmuştur. Olay gününden tam 27 gün sonra söndürülebilen yangın, bu 27 gün boyunca Kadıköy halkının en dikkat çekici manzarası olmuştur. Bu sırada sürekli yayılan duman ve yağan külleri de unutmamak gerek. Ayrıca bölge halkı bu yangın nedeniyle aylardan Kasım olmasına rağmen yazdan kalma günler yaşamıştır.
Hava kirliliğinden öte tankerden yayılan tonlarca petrolün Marmara denizine yayılması sonucu oluşan çevre kirliliği Türkiye için asıl yıkıcı kısım olmuştur. Denizin doğal ortamı büyük zarar görmüş, balıkçılık sektörü bitme noktasına gelmiştir. Balıkçılar fiyatları yarıya indirseler bile doğru dürüst alıcı bulamamışlardır. Hatta balıkçılar için iş o kadar üzücü bir hal almıştır ki balıklarının yenilebilir olduğunu göstermek için tezgahtan çiğ balık alıp yiyen balıkçılar bile olmuştur.
Haydarpaşa’nın hemen karşısında duran tanker enkazının akıbeti ise tam bir bilmeceye dönüşmüştür. Her şey bittikten sonra enkazı kaldırmaktan sorumlu olan Türk Deniz Kuvvetleri işi bir firmaya vermiş ancak o firma işi yapamamış, çok geçmeden de iflasını açıklamıştı. Deniz trafiğinin tam ortasında öylece duran dev enkazı oradan çekecek başka bir firma bulunduğundaysa yıl 1986 olmuştu. Görevi üstlenen firma, adeta o bölgenin yerel bir parçası olması yolundaki tanker enkazını Tuzla’da bir tersaneye çektiğinde yıl 1987’ydi. Yani özetle hafızalardan hiçbir zaman çıkmayacak bu şok edici deniz felaketinde çıkan yangını söndürmek 27 gün, enkazının kaldırılmasıysa tam 8 yıl sürmüştü.
Olayın Suçlularına Kesilen Ceza
Tonlarca ham petrolün denize dökülmesine sebep olan, hava ve çevre kirliliğine neden olan, yıllarca deniz trafiğinin felç eden ve birçok insanın yaşamına mal olan bu tarihi kazanın faturası elbette birilerine kesilecekti. Independenta tankerine çarparak kazaya neden olan Yunan gemisinin kaptanı 29 yaşındaki Alekos Adamopulos, olayda kusurlu bulundu ve 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu bulunduğu süre göz önünde bulundurulunca bu ceza 850 $’lık para cezasına çevrildi. Türkiye ülke olarak herhangi bir tazminat alamadı, bunun için ne kadar uğraşıldı tartışılır malum ülkenin darbe gibi çok farklı bir gündemi vardı o dönemlerde.
Bu olayla uzaktan da olsa alakalı bir anekdotla yazıyı sonlandıralım. Independenta Romanya’nın o dönemde yaptırdığı tek dev tanker değildi. Kardeş gemi diyebileceğimiz 2 tane daha benzer gemi vardı. 3 gemi aynı dönemde yapılmıştı. Bunlardan Biruinta isminde olan ve Çavuşesku iktidarının dağılmasının ardından özel bir şirkete satılarak adı Irısh Star’a çevrilen tanker, 27 Temmuz 2000 senesinde Boğaz’da bir kazaya karışarak Kandilli kulesine çarpmıştı. Neyse ki kardeş gemisi Independenta’nın yarattığı kadar büyük bir hasara yol açmamıştı.
Biz Fatihte oturuyorduk, çocuktum. Geceleri gökyüzünün doğusu alevler yüzünden hareketli bir kızıllık içindeydi ve gündüz o yönde devamlı o duman vardı
Ne kadar aydınlatıcı bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık .
Çok teşekkürler 🙂