Türk Mitolojisine Genel Bakış

Dünya tarihinin en eski toplumlarından biri olan ve göçebe yaşam tarzının etkisiyle birçok farklı topluluk halinde Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar yayılmış olan Türklerin tarihin şekillenmesinde büyük rol oynadığını söylemek yanlış olmaz. Birçok farklı kültürle alışveriş halinde olunduğu için çok zengin bir kültürel birikim oluşmuştur. Çeşitli gelenek ve inanışlar da bu kültürel birikimin bir parçasıdır. Her köklü uygarlıkta olduğu gibi Türkler de semavi dinleri kabul etmeden önce farklı inanışlara sahipti. Türk mitolojisi adı altında bu inanışları inceleyebiliriz.

Türk Mitolojisine girmeden önce işin temeline, yani mitoloji kavramının ne olduğuna bakalım. Mitoloji için belirli din ve geleneklere sahip toplumların evrenin oluşumunu ve doğa olaylarını açıklamak için ortaya attığı söylencelerin bütünü diyebiliriz. O dönemlerde yaşamış insanların yaşadıkları evreni anlama ve yorumlama çabalarının süslü bir şekilde hikayeleştirilmiş halleri mitolojileri oluşturur. Bugün mitolojilerin doğru olmadıkları bilinse de geçmişte yaşamış insanların bakış açılarını saptamak için faydalıdırlar. Ayrıca bu mitolojilerde geçen anlatılarda olaylara abartı katılmış olsa bile çıkış noktaları çoğunlukla yaşanmış olaylar olduğu için geçmiş dönemlerin tarihi olayları hakkında az çok bilgi sahibi de olabiliriz.

Bügün mitoloji denildiğine akla ilk olarak Yunan, İskandinav ve Antik Mısır mitolojileri gelir. Yunan Mitolojisinin farklı bir yorumu olan Roma Mitolojisini de bu listeye koyabiliriz. Evrenin oluşumu ve işleyişi hakkındaki sorulara yanıt niteliğinde ortaya atılan birçok hikaye ve anlatının bütünü olan bu mitolojiler bugün dünya tarafından kültürel bir miras olarak görülür. Peki en az diğer uygarlıklar kadar köklü olan Türk uygarlığına ait mitoloji neden diğerleri gibi ön plana çıkamamıştır?

Aslında bu durumun çeşitli sebepleri vardır. Öncelikle şunu söylemek gerekir, Türk Mitolojisi en az diğer mitolojiler kadar zengin ve derindir. Ancak Türk Mitolojisinin büyük bir bölümü yazıya geçirilememiştir. Bu da anlatıların ve hikayelerin dağınık olmasına neden olmuştur. Ayrıca sadece sözle aktarılan bu anlatılar ve hikayeler zamanla doğal olarak farklılaşmıştır. Göçebe yaşam tarzının da etkisiyle Türk Mitolojisi bir türlü derli toplu şekilde ele alınamamıştır. Ayrıca bu yaşam tarzı nedeniyle heykel, tapınak gibi mitolojide anlatılan hikayeleri somutlaştıracak yapılara pek rastlanılmamıştır. Yerleşik yaşama geçildiğinde ise birçok farklı uygarlıkla iç içe olunduğundan, o uygarlıkların kültürlerinden ögeler Türk Mitolojisine karışmıştır(Pers, Sümer, Mısır, Yunan gibi). Son olarak Türklerin İslam dinini benimsemesiyle eski Türk inanışlarının geri planda kalması, eskiden kalma geleneklerin yerini İslam kültürünün alması gibi nedenler Türk Mitolojisinin diğer mitolojilerin gerisinde kalmasına neden oldu diyebiliriz.

Yine de bugün hala Orta Asya’ya yakın olan Türk ülkelerinde eski Türk inanışları ve kültürlerine rastlamak mümkün. Zaten büyük oranda bu ülkelerin araştırmaları ve kaynakları sayesinde Türk Mitolojisine dair bilgiler edinebiliyoruz. Ayrıca Anadolu’da görülen bazı geleneklerin ve batıl inançların Türk Mitolojisinden geldiğini görebiliriz. Ancak bu inanç ve gelenekleri sürdüren insanların büyük çoğunluğu bunların kaynağının Türk Mitolojisi olduğunu bilmez.

Sonuç olarak Türk Mitolojisi çeşitli nedenlerden dolayı diğer mitolojilerin gerisinde kalmış olsa da Tengricilik inancı ışığında edindiğimiz bilgiler ve bugünlere gelen destanlar sayesinde dağınık da olsa oldukça zengin bir mitolojidir. Ayrıca Türk Mitolojisinin diğer mitolojilerdeki gibi aşk, entrika ve ihanet konulu hikayelerden çok doğa, güç ve bağımsızlık temalı anlatılardan oluştuğunu söylemek gerekiyor. Türk Mitolojisindeki tanrılar Zeus, Poseidon gibi kibirli ilahlar değil, daha çok insansı özelliklere sahip, milletin ve doğanın iyiliği için çalışan tanrıdan çok komutan, yol gösterici diyebileceğimiz figürlerdir. Bu yönüyle İskandinav Mitolojisiyle benzerlikleri mevcuttur.

Türk Mitolojisinden genel olarak bahsettiğimize göre şimdi mitolojide yer alan karakterlere göz atabiliriz.

Tanrılar

Türk Mitolojisinde tanrı kavramı aslında biraz karmaşıktır. Türkler o dönemlerde göğün tanrı olduğuna, her şeyi başlatanın o olduğuna inanırlardı. Tengricilik inancının temelini oluşturan Kök Tengri bu şekilde ortaya çıkmıştır. Kök Tengri Türkler için bir ilah olarak görülüyordu diyebiliriz. Bunun dışında göğün katlarında yaşadıklarına inanılan ve Kök Tengri’nin soyundan geldiğine inanılan çeşitli görevlerden sorumlu tanrılar da mitolojide yer alır. Temelde Kök Tengri’nin oğlu Kayra Han 9 dallı yaşam ağacını yaratmıştır. Oğlu Ülgen Han’a bu 9 daldan 9 farklı ulus yaratma görevini vermiştir ve insanlık bu şekilde ortaya çıkmıştır. Şimdi bazı önemli tanrılara kısaca bakalım.

Kayra Han

Tanrıların en büyüğü olarak görülür. Gök Tengri’nin oğlu olduğuna inanılır. Gök Tengri dışında her şeyin yaratıcısıdır. Her şeyin kaderini belirleyen odur. Yeryüzünü yarattıktan sonra Uluğ Kayın‘ı (Yeryüzü ve göğü birbirine bağlayan 9 dallı yaşam ağacı) dikmiştir. İnsanlık 9 ayrı ırk olarak bu ağacın dallarından türemiştir.

Ülgen Han

Kayra Han’ın oğullarından biridir. Babasından sonra gelen ilk tanrıdır. Altın Dağ’da altın kapısı olan altın bir sarayda altın tahtta oturur. Gök cisimlerini yöneten tanrıdır, metalürjik olayların ilk kaynağıdır. Biri ak biri kara iki taşla insanlara ateş yakmayı öğretmiştir.

Mergen Han

Kayra Han’ın bir diğer oğludur. Bilgelik tanrısıdır. Aklı ve zekası sayesinde her şeye gücü yeter. İnsanlara bilgelik dağıtır.

Erlik

Kötülük ve yer altının tanrısı olarak bilinir. Yaratılışı sonrası yaptığı fenalık yüzünden cezalandırılıp yerin 9 kat altına gönderilmiştir. İnsanlara ve diğer tanrılara kötülük yapıp onlara hastalık gönderir. Birçok Türk toplumunda hastalıkların kaynağının Erlik olduğu ve hastalık göndermemesi için ona kurban yollamaları gerektiğine inanılmıştır.

Kızagan Han

Kayra Han’ın oğullarından biridir. Savaş tanrısıdır. Çok kuvvetli olduğu düşünülür. Türklere savaşlarda yardım ettiğine inanılır.

Umay Ana

Doğumun ve bereketin tanrısı olarak bilinir. Doğacak çocukları belirler, yeryüzüne bereket dağıtır. İnsanlar çocuk sahibi olmak için ona adak adarlar. Saçları uzun ve gümüş rengidir.

Yayık Han

Irmak tanrısıdır. 17 ırmağın birleştiği yerde yaşar. Yeryüzüne su gönderir, rüzgara hükmeder. Büyük tufan destanından sonra yeryüzüne çıkmıştır. Şaman inancında önemli bir yere sahiptir. Şamanlara düşünsel yolculuklarında yardımcı olur.

Kübey Hatun

Kayra Han’ın kızıdır. Doğum yapan anneleri korur, doğan çocuğa ruh verir. Uluğ Kayın’da yaşar.

Ak Ana

Yeryüzü sadece sudan ibaretken Ülgen Han’a yaratma ilhamı vermiştir. Bedeninin üst kısmı ışıktan, alt kısmı balık kuyruğundandır. Yaşam döngüsünü başlatan olarak bilinir.

Ayızıt

Güzellik tanrıçasıdır. Aşkın ve güzelliğin simgesi olarak bilinir. Çeşitli suretlere bürünebilir. Yeryüzüne bir kısrak şeklinde iner. Çocukları ve hayvanları korur, ormanı sever. Yakutlara göre tüm insanların kaderlerinin ve yaşamlarının yazıldığı Altın Kitap Ayızıt’ın elindedir.

Bürküt

Kartal Başlı tanrıdır. Yeniden doğuşu, sonsuz yaşamı ve güneşin doğuşunu simgeler. Birçok Türk kabilesi soylarının kartaldan türediğine inanır. Anadolu Selçuklu Devletinin bayrağında bulunan çift başlı kartalın da Bürküt olduğu söylenir.

Ötügen

Yeryüzü tanrıçası olarak bilinir. Toprakla ilgili her şeyi koruyandır. Devletin egemenliğini de koruduğuna inanılır. Emeği ve helal kazancı simgeler. Ayrıca Ötügen ismi Türklerin dünyada ilk var olduğu yerin adıdır.

Ruhlar (İyeler)

Türk mitolojisinde yer alan koruyucu ruhlardır. Neredeyse tüm doğa unsurlarının iyeleri olduğuna inanılır. Bazı kaynaklarda “eye” olarak da geçen iyeler genel olarak doğa unsurlarının koruyucuları, sahipleri, yön vericileridir. Bazı önemli iyelere bakalım.

Su Ana

Suyun koruyucu ruhudur. Her suyun ayrı bir iyesi vardır, hepsi sularda yaşar.

Od Ana

Ateşin koruyucu ruhudur. Alev iyesi olarak da bilinir. İnsanlar tarafından çeşitli ritüellerle onurlandırılır. Ateş, Türk mitolojisinde en çok saygı duyulan şeylerden biridir.

Kuyaş

Güneş iyesidir. Dünyaya yaşam enerjisi yolladığına inanılır.

Yel Ana

Rüzgar ruhu olarak bilinir. Çeşitli topluluklar, rüzgarın hareketine farklı anlamlar yüklemişlerdir.

Uluğ Kayın

Çeşitli Varlıklar

Türk mitolojisinde tanrılar ve iyeler dışında birçok farklı varlık yer alır. Bazıları korkulardan, bazıları efsanelerden türemiştir. Pek çok varlığın batı mitolojilerinde yer alan varlıklarla benzeştiği gözükebilir. Özellikle Türk toplumlarıyla yakın yaşamış Sümer, Pers ve Yunan toplumlarının mitolojilerinde benzer varlıklara rastlamak mümkün. Zengin Türk mitolojisinde öne çıkan bazı varlıklar şunlar;

Arçura

Ormandaki hayvanları koruduğuna inanılan varlık. Hayvanlara ne zaman göç etmeleri gerektiğini söyler. Bazı kaynaklarda orman cini olarak da geçer. Çeşitli suretlere bürünebilir. İnsan hali uzun saçlı, sakallı bir erkek olarak tasvir edilir. Kötücül olmasa da arada sırada insanları kandırdığı söylenir. Ayrıca rahatsız edilirse korkunç çığlıklar atar. Bir insanı gıdıklayarak öldürebildiği söylenir.

Basty

Bugün karabasan olarak adlandırılan varlıktır. Uyuyan insana kabus getirir ve onun göğsüne oturur.

Bayçura

Evlerde kiler, ocak arkası, erzak deposu gibi yerlerde yaşadığına inanılan ev cinidir. Genellikle geceleri ortaya çıkar, evdeki eşyaların yerlerini değiştirir, yenmemiş yemekleri yer bazen tabak çanak kırar. Kilitli kapıdan geçebilir. Temizlikten hiç hoşlanmaz. Bu nedenle pis evleri kendine mekan edinir. Bayçuradan korunmanın yolu evi temiz tutmaktır.

Erbörü

Belli gecelerde kurda dönüşen birtakım büyücülerdir. Dünya üzerinde hemen hemen her mitolojide rastlanan kurt adamın Türk mitolojisindeki karşılığıdır.

Erbüke

İnsan başlı yılandır. Fars mitolojisindeki Şahmaran’ın Türk mitolojisindeki karşılığıdır.

Hortlak

Mezardan çıkan, insanları korkutan yaratıktır. Günümüzdeki karşılığına hayalet diyebiliriz.

Meçkey

Diğer kültürlerde vampir olarak bildiğimiz yaratığın Türk mitolojisindeki karşılığıdır. Kan emerek beslenir, kadın ya da erkek suretinde olabilir. Anadolu toplumunda hortlakla benzer özellikleri olduğuna inanılır. Hortlayan insanın ahiretten kovulduğuna inanılır.

Orek

Yine hortlak ve meçkey ile benzer özelliklere sahip, batı kültüründeki zombinin karşılığı olarak kabul edilebilecek varlıktır. Akılsız, yürüyen cesetler olarak tanımlanabilir.

Susulu

Denizkızının Türk mitolojisindeki karşılığıdır. Diğer kültürlerdeki denizkızı tanımı ile benzer özelliklere sahiptir.

Tepegöz

Tek gözlü dev yaratıktır. Kaf Dağı’nın ardında yaşar. Bir peri ve çobanın birleşmesinden meydana gelmiştir. Sadece gözünden öldürülebilir, vücudunun geri kalanına silah işlemez. Dede Korkut masallarında adı geçer. Bir tanesi Basat adlı bir kahraman tarafından öldürülmüştür. Batı kültüründeki cyclopse ile benzer diyebiliriz.

Tulpar

Kanatlı attır. Kırgızların Manas Destanında adı geçer. Yunan Mitolojisinde yer alan Pegasus’un karşılığı olarak görülür.

Yuvha

Yılanların kraliçesi olarak bilinen sürüngen varlık. 100 yıl yaşayan yılanın yuvhaya dönüştüğüne inanılır. Bazı kaynaklarda ise 40 yıl yaşayan yılan ejdere, 40 yıl yaşayan ejder de yuvhaya dönüşür denir. Yuvha insan suretine bürünebilir, genellikle güzel bir kız olduğu söylenir. Göbek deliği olmayan kızların yuvha olduğuna inanılır.

Türk Mitolojisinde Varlıklar

Türk Mitolojisinde yer alan karakterler genel olarak bu şekildedir. Çeşitli destanlarda daha farklı yaratıklara ve hikayelere de rastlamak mümkün. Gördüğünüz gibi oldukça zengin ve yaratıcı bir mitolojiye sahibiz. Günün birinde Türk Mitolojisi daha derli toplu bir hale getirilip diğer mitolojiler gibi filmlere, oyunlara konu olabilir. Bunun haricinde atalarımızın yaşayışı hakkında daha detaylı bilgilere sahip olabiliriz. Sonuçta tarih bilmek gelecek açısından en önemli şeylerden biridir.

Konuyla ilgili daha detaylı bilgiler ve kaynak için bu Vikipedia sayfasına bakabilirsiniz.

Yorumlar

  1. Hürpost 13 Nisan 2020
    • Bleach 13 Nisan 2020
      • Hürpost 21 Nisan 2020
  2. verimisyon 13 Nisan 2020
  3. verimisyon 12 Nisan 2020
    • Bleach 12 Nisan 2020

Yorum Yapın