Virginia Tech Saldırısı

Amerika’nın en büyük toplumsal sorunlarından birinin ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanan okul baskınları olduğunu söylemek yanlış olmaz. Daha önce Columbine Lisesi Katliamı ve Sandy Hook İlkokulu Saldırısından bahsetmiştik. Bu yazıda Amerikan tarihinin en ünlü ve trajik okul baskınlarından bir diğeri olan Virginia Tech katliamından bahsedeceğim.

Virginia Tech Saldırısı 16 Nisan 2007 yılında üniversitenin son sınıf öğrencisi Güney Koreli Seung-Hui Cho tarafından gerçekleştirilen ve toplamda saldırgan da dahil 33 kişinin hayatını kaybettiği bir okul katliamıdır. Saldırı sabah 7’ye doğru okulun kampüsünde yer alan öğrenci yurdunda başlamış, saat 9:51’de Seung-Hui Cho’nun intiharıyla mühendislik fakültesinde sona ermiştir.

Saldırı Süreci

Cho sabah 6:47’de okulun içinde bulunan Amber Johnstone Yurdu’na giriş yaptı. Yaklaşık 20 dakika sonra birinci sınıflardan 2 kız öğrencinin odasına girdi ve onları vurdu. Silah sesi sonrası yardıma koşan yurt görevlisi Ryan Clark ve öğrenci lideri Georgia Martinez Cho’nun sıradaki kurbanları oldu.

İlk silahlı saldırısından sonra Cho, Amber Johnstone’un yanında yer alan kendi yurduna dönüp odasına girdi. Güvenlik güçleri yan yurttaki saldırı için olay yerine geldiğinde Cho odasında kana bulanmış kıyafetlerini değiştirip bilgisayardaki verilerini silmekle meşguldü.

Saldırgan yurttaki saldırısından yaklaşık 2 saat sonra kampüsün kuzeyinde yer alan ve mühendislik derslerinin verildiği Norris binasına giriş yaptı. Sırt çantasında zincir, kilit, çekiç, 2 tane silah, gaz bombaları ve yaklaşık 400 adet kurşun vardı. Binanın giriş kapısını zincirle kilitledi ve üzerine kapıya bomba bağlı olduğunu ve açılması halinde patlayacağını belirten bir not koydu. Notu gören öğretim görevlileri durumu yönetime bildirdi.

Okul yönetimin durumdan haberi olduğu esnada Cho binanın ikinci katında saldırıya başlamıştı. Olaydan sağ kurtulanların ifadesine göre Cho saldırıdan önce sınıflara tek tek göz attı. Cho’nun bu davranışına şahit olanlar olaya anlam veremedi.

Saat 9:40 olduğunda Cho katliama başladı. 206 numaralı sınıfa girdi ve ilk olarak Profesör G.V Logonathan’ı vurdu. Devamında sınıftaki 13 kişiden 9 tanesini öldüren saldırgan ayrıca 2 tanesini de yaraladı. Bu sınıftan çıkan Cho’nun sıradaki hedefi 207 numaralı sınıftı. Almanca dersinin gerçekleştiği sınıfta dersin öğretmeni James Bishop ve 4 öğrenci saldırganın kurbanı oldu.

Katta yer alan diğer sınıflara yönelen Cho, 204 numaralı sınıfın girişinde barikatla karşılaştı. Sınıfta derste olan Profesör Liviu Librescu, Cho’nun sınıfa girmesini engellemek için kendisini kapıya siper etti. Bu sayede sınıfta yer alan 25 öğrencinin 24 tanesi camdan kaçmayı başardı. 211 numaralı sınıfa girerken de benzer bir barikatla karşılaşan Cho, kapıyı tutan öğretmeni ve 1 öğrenciyi vurdu.

Daha önce girdiği sınıflara tekrar girip çıkan Cho, bir ara alt kata indi ve silah sesleri sonrası kaçmaya çalışan ancak kapılar kilitli olduğu için kaçamayan ve farklı bir çıkış yeri arayan 2 öğretmeni vurdu. Bu esnada katta bulunan öğrenciler bir ofise sığınmışlardı ve olaydan zarar görmeden kurtuldular. Tekrar ikinci kata çıkan saldırgan 211 numaralı sınıfa girdi kafasına sıkarak hayatına son verdi. Bu esnada polis binaya giriş yapmıştı.

Saldırının Ardından

Saldırganın intiharıyla sona eren trajik katliam gerisinde 33 ölü ve 23 yaralı bıraktı. Olayın medyada duyulduğu ilk saatlerde bunun terör saldırısı olabileceği söylendi ancak kısa bir süre sonra bunun tek kişilik bir saldırı olduğu anlaşıldı. Her okul saldırısından sonra olduğu gibi Amerika’nın bireysel silahlanma yasası tartışma konusu oldu. Okulda dersler tatil edildi, öğrencilere psikolojik destek sağlandı, ölenler için anıtlar yapıldı. Okulda öğrenci olan Güney Koreliler tepkilerin hedefi olmaktan korktular, Güney Kore hükumeti olayı kınadı. Cho hayatını kaybettiği için saldırının kesin nedeni hiçbir zaman öğrenilemedi ve psikolojik nedenlere bağlandı.

Olayla İlgili Notlar

• Seung-Hui Cho küçüklüğünden beri depresyon, anksiyete bozukluğu gibi psikolojik hastalıklara sahipti.
• Ayrıca konuşma bozukluğundan muzdarip Cho, bu nedenle ortaokulda ve lisede arkadaşları tarafından zorbalığa maruz kalıyordu.
• Cho, lisede psikolojik sıkıntıları ve konuşma bozukluğu nedeniyle özel bir sınıfta eğitim gördü.
• Üniversite için Amerika’ya oturum izniyle gelen Cho, kanunlarda yer alan bir maddeden dolayı mental geçmişinden bahsetmek ve özel eğitim sınıfında okuduğunu üniversiteye bildirmek zorunda kalmadı.
• Cho, üniversitede okuduğu dönemde 2 kızı taciz etmekle suçlandı. Virginia Özel Adliyesi tarafından psikolojik sağlığının bozuk olduğu bildirildi ve tedavi alması istendi.
• Psikolojik tedavinin farklı yöntemleri vardı. Cho hastaneye yatmadan ayakta tedavi diyebileceğimiz yöntemi seçti. Eğer hastaneye yatmış olsaydı silah satın alması yasaklanacaktı
• Saldırının ilk adresi olan Amber Johnstone Yurdu’na normalde yurtta kalan öğrenciler haricinde sabah saat 10’dan önce giriş yasaktı. Farklı bir yurtta kalan Cho’nun binaya nasıl girdiği bilinmiyor.
• Norris binasındaki saldırıda vücudunu kapıya siper eden Profesör Liviu Librescu, Romanya’da yahudi bir aileden dünyaya geldi. İkinci Dünya Savaşı’nda ailesiyle birlikte Nazi kampına düşen Librescu, soykırımdan sağ kurtularak İsrail’e yerleşmişti.
• Saldırıdan sonra soruşturmada polis Cho’nun odasında intihar mektubu buldu. Mektupta zengin çocuklar, ahlaksızlık ve hilekar şarlatanlarla ilgili yorumlar vardı.
• Saldırıdan 2 gün sonra haber kanalı NBC’ye Cho tarafından gönderilmiş bir paket ulaştı. Pakette 1800 sayfalık bir manifesto, fotoğraflar ve 27 adet video vardı. Cho videolarda yapacağı saldırı hakkında konuşuyordu. Cho, paketi yurtta gerçekleştirdiği saldırı ile Norris binasındaki saldırısı arasındaki zamanda posta ofisine gidip göndermişti.
• Medyanın bu videoları yayınlaması ve genel olarak olaya sadece bir reyting kaynağı olarak bakması çok eleştirildi.
• Okuldaki bazı öğrenciler Cho’nun ilk olarak öldürdüğü kız ile bir ilişkisi olduğunu iddia ettiler ancak bununla ilgili herhangi bir kanıt bulunamadı. Cho’nun gönderdiği videolarda ve yazdığı mektupta da böyle bir bilgi yer almıyordu.

İsmail Yk’nın Olayda Adının Geçmesi

Evet yanlış okumadınız, bu olayla ilgili haberlerde alakasız bir şekilde şarkıcı İsmail Yk’nın da adı geçmiştir. Olayla ilgili Hürriyet Gazetesi’nde çıkan habere buradan bakabilirsiniz.

Peki bu absürt olay nasıl gerçekleşti?

Saldırgan Cho’nun kolunda kırmızı kalemle İsmail Ax yazıyordu. Bu durum doğal olarak komplo teorisyenlerinin büyük ilgisini çekti. Olayla bağlantılı birçok iddia ortaya atılırken bunlardan biri de nasıl olduysa Cho’nun İsmail Yk hayranı olduğu ve harfleri yanlış yazdığı iddiası oldu.

Muhtemelen espri amaçlı ortaya atılan bu iddia ilk olarak Chicago merkezli bir gazetede haber olduktan sonra Amerikan basınında yer buldu. Sonrasında İsmail Yk bir süre internet aramalarında trend oldu ve konuyla ilgili çeşitli yazılar paylaşıldı.