Elisa Lam olayı dünya çapında yıllardır merak uyandıran, birçok farklı teorinin ortaya atıldığı ve gizemi tam olarak çözülemeyen olaylardan biridir. Olay gerçekten birçok soru işareti barındıran, açıklaması zor noktaları olan ve insanı geren bir olay olsa da özellikle Youtube’da hakkında kasıtlı olarak yalan ve eksik bilgiler verilerek tıklama tuzağı malzemesi haline gelmiştir. Örneğin o meşhur asansör sahnesinde, asansör kapısının uzun süre kapanmamasının çok net bir açıklaması olmasına rağmen bazı video yayıncıları bunu sanki doğaüstü bir olaymış gibi yansıtırlar.
Geçtiğimiz aylarda Netflix’e gelen Crime Scene the Vanishing at the Cecil Hotel isimli belgeselde Elisa Lam’in ölümü inceleniyor. Belgesel çokça eleştiri almasına ve birçok insanı tatmin edememiş olmasına rağmen yıllardır bölük pörçük ve eksik bir şekilde karşımıza çıkan bu olayın başını ve sonunu daha toplu bir şekilde görebilmemize olanak sağlıyor. Belgeselde söylenen her şey doğru mudur bilmiyorum ancak en azından konuyla alakası olmayan komplo teorisyenlerinin viral videolarında gizemi çözülemedi diye sundukları noktaların aslında çoktan mantıklı bir şekilde açıklığa kavuştuğunu görebiliyorsunuz.
Belgeselden edindiğimiz bilgiler ışığında Elisa Lam olayına yakından bakalım…
Elisa Lam Olayı Nedir?
Öncelikle Elisa Lam olayını hiç bilmeyenler için konuyu kısaca özetleyelim. Elisa Lam Kanada’da yaşayan 21 yaşında genç bir üniversite öğrencisiydi. Hayatının gidişatından memnun değildi. Aynı zamanda bipolar kişilik bozukluğu vardı. İçinde bulunduğu bunalımı aşmak için tek başına seyahate çıkmaya karar verdi. Rotası A.B.D’nin güney kıyılarıydı. Yolculuğunun Los Angeles ayağında, Cecil Hotel isminde Los Angeles’ın şehir merkezinde yer alan bir otelde konaklamaya başladı. Normalde her gün konuşup kızlarının güvende olduğunu teyit eden ailesi, Elisa Lam’den haber alamamaya başlayınca 1 Şubat 2013 günü polisle irtibata geçti. Los Angeles polisi konuyla ilgili bir inceleme başlatsa da genç kız yaklaşık 3 hafta boyunca bulunamadı. 19 Şubat günü oteldeki müşterilerin musluk suyunun kirli ve az akmasından şikayet etmeleri sonrası çatıda bulunan su tankını kontrol etmeye giden otel görevlileri Elisa Lam’in cesedini su tankının içince bulunca 3 haftadır aranan talihsiz kız sonunda bulunmuş oldu. Elisa Lam’in bu açıklaması güç ölümünün bir cinayet olup olmadığı uzun süre tartışıldı. Son anlarında otelin asansöründeki kameralara yansıyan garip ve ürkütücü videosu olayın dünya çapında merak uyandıran bir hal almasına neden oldu.
Cecil Hotel’in Tarihi
Elisa Lam’in ölümüyle sonuçlanan bu ilginç olayın detaylarına girmeden önce, olayın geçtiği yer olan Cecil Otel’in tarihinden de bahsetmek gerekiyor. Los Angeles’ın en eski binalarından biri olan bu otel, 20. yüzyılda yoğun bir göç alan Los Angeles’ta adeta bir cazibe merkezi haline gelmişti. Çağının ötesindeki mimarisiyle ilk yıllarında lüks bir konaklama yeri olan Cecil Otel, 1929 yılında başlayan ve A.B.D tarihinin ekonomik anlamda en sancılı dönemi olan Büyük Buhran sonrası asla eski günlerine dönemedi. Büyük Buhran öncesi bir göç merkezi olan Los Angeles, ekonominin çöküşüyle birlikte yüksek nüfusu kaldıramadı ve belki de bu krizden en çok etkilenen bölgelerden biri oldu. O dönemde Los Angeles sokaklarında o kadar çok evsiz nüfusu vardı ki şehir merkezinin bir bölümü evsizlerden oluşan bir bölge haline gelmeye başlamıştı. İlerleyen yıllarda Büyük Buhran etkileri yerini ekonomik refaha bıraksa da kriz günlerinde temeli atılan evsizler bölgesi artık şehirdeki evsiz, akıl hastası ve sicili kabarık suçluları gönderdikleri bir bölge olarak kaldı. Cecil Hotel de Skid Row ismi verilen bu bölgenin içinde kalıyordu. Skid Row’un içinde yer alan bir otel hiçbir zaman nezih insanların tercihi olamazdı tabi. Müşteri profili pek de yüksek olmayan otelde birçok cinayet ve intihar vakası kayda geçti. Yani geçmişte firari mahkumların ve seri katillerin uğrak yeri olan Cecil Otel, Elisa Lam olayının çok öncesinde de kötü bir şöhrete sahipti.
Otelin son sahipleri, bu kötü şöhretli oteli yeniden ayağa kaldırmak için farklı bir proje üzerinde çalıştı. Otelin bir bölümü bazı anlaşmalar gereği evsiz insanlar için düşük meblağlar karşılığı kiralık olarak ayrılmak zorundaydı. Yani isteseler de müşteri profillerini değiştiremiyorlardı. Bu sorunu aşmak için otelin belirli katlarını Stay on Main ismiyle farklı bir otelmiş gibi Cecil Otel’den ayırdılar. Bazı katları komple Stay on Main müşterileri için belirlediler. Stay on Main’in aslında Cecil Hotel olduğunu, Skid Row’un içinde kalan bir alanda yer aldığını sadece oranın yerlileri bilebilirdi. Stay on Main’in de hedef müşterileri zaten düşük ücretle konaklama yeri arayan turistlerdi. Nitekim bu projeleri başarılı oldu ve Stay on Main başarılı bir proje oldu. Elisa Lam de Cecil Hotel’e Stay on Main müşterisi olarak gelen turistlerden biriydi.
Elisa Lam Soruşturması
Kızlarından haber alamayan Lam ailesinin şikayeti sonrası Los Angeles polisi geniş çaplı bir arama başlattı. Sokaklara kayıp ilanları asıldı, son görüldüğü yerler incelendi, otel sorumlularından bilgi alındı ancak ilk etapta hiçbir bulguya rastlanılamadı. Elisa Lam’in nerede olduğuyla ilgili en ufak bir ipucu bile yoktu. Genç kızın otelden ayrıldığına dair bir gösterge de yoktu üstelik. Tüm eşyaları oteldeydi, onu çıkarken kimse görmemişti ve çıkarken çekilmiş bir kamera görüntüsü de yoktu. Yani dört tarafta aranan Elisa Lam aslında otelden hiç ayrılmamış da olabilirdi. Bu nedenle polis otelde arama köpekleriyle birlikte tüm odaları tek tek aradı. Otelde yapılan aramalarda yine elle tutulur bir ipucuna rastlanılamadı. Bu sırada Los Angeles polisinin uğraşması gereken farklı bir olay daha çıktı. Bu nedenle Elisa Lam olayına bakan dedektiflerin büyük bölümü diğer olaya kaydırıldı.
Soruşturmayı yürüten dedektifler ilk ciddi ipucuna otel kameralarını incelerken ulaştılar. Elisa Lam, kaybolmasından hemen önce otelin asansöründe görüntülenmişti. Görüntüler gerçekten fazlasıyla garipti. Oldukça tedirgin bir şekilde asansöre binen Elisa Lam, düşmelere basmasına rağmen kapı kapanmıyor, asansör hareket etmiyordu. Bu esnada garip hareketlerini sürdüren kız asansörün dışında birileriyle konuşuyormuş gibi garip hareketler yapıyordu. Daha sonra asansörde çıkıp farklı bir tarafa gidiyordu ve bu onun görüntülenen son anıydı.
Dedektifler edindikleri bu garip videoyu halkla paylaştı. Amaçları olaya dikkat çekmekti ve bunu fazlasıyla başardılar. Bugün hala daha oldukça ünlü olan video dünya çapında büyük bir etki yarattı ve olayla uzaktan yakından alakası olmayan insanların bu konuyu soruşturmasına neden oldu. Elisa Lam’in videodaki davranışları kendisinin bir cinayete kurban gitmiş olabileceği ihtimalini arttırıyordu. Videoyu daha önce hiç izlemediyseniz buradan izleyebilirsiniz.
Videoda özellikle Elisa Lam’in düğmelere basmasına rağmen asansörün hareket etmemesi ve o asansörden indikten sonra asansörün normal şekilde çalışması dikkat çekti. Ayrıca polisin yayınladığı videoda kapı kapanmadan hemen önce videonun kesildiği de açıkça anlaşılıyordu. Bu şüpheli durum insanların asansörün dışında birinin ya da birilerinin olduğunu, düğmeye basarak asansörü durduklarını ve videoda göründükleri kısmın da polis tarafından kesildiğini düşünmelerine neden oldu. Oysaki kapının uzun süre kapanmamasının çok basit bir açıklaması vardı. Elisa, rastgele düğmelere basarken asansörün kapıyı tutma düğmesine de basmıştı ve bu düğme asansör kapısını 2 dakika boyunca açık tutuyordu. Videonun kesilme mevzusuna gelecek olursak; muhtemelen Elisa asansörden ayrıldıktan sonra rastgele koridordan geçen biri kameraya yansımıştı ve polis de bu kişiyi halkın önüne atmamak için videoda olduğu anı kesmişti.
Elisa Lam’in asansörden çıktıktan sonra nereye gittiğiyle ilgili dedektiflerin elinde hiçbir bilgi ya da ipucu yoktu. Otelde yapılan aramalar sonuçsuz kalmıştı. Genç kızın kayboluşundan yaklaşık 3 hafta sonra Cecil Hotel’de konaklayan müşteriler musluk suyunun kirli akmasından şikayetçi olunca görevlilerden biri çatıda bulunan su tankını kontrol etmek için çatıya çıktı. Su tankının içine baktığında 3 haftadır polisin otelde aradığı Elisa Lam’i buldu. Otelin suyu içinde bir ceset olduğu için kirli akıyordu.
Haftalardır nerede olduğu araştırılan Elisa Lam sonunda bulunmuştu. Fakat şimdi olayda daha büyük soru işaretleri oluşmuştu. İntihar mı etti, öldürüldü mü, çatıdaki su tankında ne işi vardı, polis çatıya bakmış olmasına rağmen nasıl onu bulamamıştı gibi cevaplanması gereken birçok soru vardı.
Genç bir kız oldukça ürkütücü bir video kaydından sonra kayıplara karışıyordu ve haftalar sonra otelin çatısındaki su tankının içinde çıplak bir şekilde bulunuyordu. Gerçekten de fazlasıyla şüpheli bir olaydı ve tüm bunlar olayın cinayet olduğunu düşündürüyordu. Ancak olayın cinayet olduğuna dair de hiçbir kanıt yoktu. Elisa Lam’in vücudunda hiçbir darp ya da yara izi bulunmuyordu. Kanında uyuşturucuya rastlanılmamıştı. Görünüşe göre su tankına kendisi girmişti bulgular bunu gösteriyordu ama yine de birilerinin zoruyla girmiş olabileceği ihtimaline inanılıyordu. Çünkü tüm gariplikler mantıklı bir şekilde açıklansa bile Elisa Lam’in su tankının kapağını içeriden kapatmasına imkan yoktu. İnsanların olayın intihar değil, cinayet olduğunu düşünmelerine en çok bu durum sebep oluyordu. Ayrıca Elisa Lam’in çatıya nasıl çıktığı da açıklanamıyordu. Çatıya açılan kapı kilitliydi ve sadece otel çalışanlarının erişimi vardı. Otel yönetimi farklı biri kapıyı zorladığında mutlaka alarm çaldığını söylemişti. Çatıya bir de otelin dış cephesinde bulunan yangın merdiveniyle çıkılabiliyordu. Her ne kadar merdivenler oldukça tehlikeli ve korkutucu olsa da Elisa Lam’in oradan çatıya çıkmış olma ihtimali yüksekti. Çünkü asansör videosunda kadrajdan ayrıldıktan sonra gittiği yön merdivenleri olduğu taraftı ve polisin otelde arama yaparken kullandığı özel eğitimli köpekler Elisa Lam’in kokusunu o merdivenlere çıkan pencerenin olduğu alana kadar almışlardı.
Yazının başında Elisa Lam’in bipolar bozukluk yaşadığından ve bazı ilaçlar kullandığından bahsetmiştik. Dedektifler soruşturma esnasında Elisa Lam’in eşyalarını incelerken kullanması gereken ilaçları düşük dozda aldığını tespit ettiler. Ayrıca kızın Cecil Hotel ve Los Angeles’ta geçirdiği sürede garip davranışlar sergilediğini çeşitli kişilerle konuşarak teyit ettiler. Örneğin Los Angeles’ta bir canlı yayın şovuna izleyici olarak katılmış ve orada şüpheli davranışlar sergilediği için stüdyodan çıkartılmış. Otelde aynı odada kaldığı 2 kadın müşteriye de büyük rahatsızlıklar verdiği için tek kişilik odaya alınmış. Tüm bu garip davranışlarının sebebinin alması gereken dozdan düşük doz ilaç alması olduğu ihtimali oldukça kuvvetli bir ihtimal. Ayrıca Elisa Lam’in kız kardeşi, ablasının geçmişte çok defa takip edildiğini ve birilerinin ona zarar vermek istediğine dair paranoyalara sahip olduğunu söyledi. Bu da kendisinin asansör videosundaki hal ve hareketlerini, sonrasında su tankına girmesini gayet net bir şekilde açıklıyor.
Geriye sadece genç kızın su tankının kapağını nasıl içeriden kapattığını açıklamak kalıyordu ki bu da Lam ailesi ile Cecil Hotel yönetimi arasındaki davada açıklığa kavuştu. Elisa Lam’i bulan otel çalışanı kapağın açık olduğunu söyledi. Oysaki Elisa Lam’in bulunduğu gün açıklama yapan polis şefi yaptığı basın açıklamasında kapağın kapalı olduğunu söylemişti ve dava gününe kadar da kimse aksini söylememişti. Olayın en gizemli kısmı olarak uzun süre tartışılan kapak mevzusunun otel çalışanının ifadesine göre aslında yanlış bilgi olduğu anlaşıldı. Tabi tek bir kişinin sözü tartışmaları bitirmez ama ortada aksini gösterecek hiçbir delil yok.
Elisa Lam’in ölümü kayıtlara kaza olarak geçti. Eldeki bulgular genç kızın psikolojik rahatsızlığı nedeniyle talihsiz bir şekilde ölüme gittiğini gösteriyor. Olayın çok ilginç olduğu, tartışmaya açık kısımlarının bulunması ve bu kısımlara getirilen açıklamaların yalan olabileceği doğru. Gerçekte ne olduğunu şimdilik tam olarak bilmiyoruz. Crime Scene the Vanishing at the Cecil Hotel belgeselinde birkaç farklı detay daha bulabilirsiniz. Eğer bu olay ilginizi çektiyse mutlaka bu belgeseli izleyin.