Football Manager 2020’de Barcelona ile yaptığımız kariyerde ilk sezonun hikayesini 1. Bölüm ve 2. Bölüm‘de anlatmıştık. Bu bölümde takımın başındaki ikinci sezonumuzun ilk kısmını ele alacağız.
Kazanılan Süper Kupa ve La Liga şampiyonluğuna rağmen Şampiyonlar Ligi’nden erken elenmenin burukluğuyla bitirdiğimiz ilk sezonun sonunda başladığımız gelecek sezon planlamasının ilk adımlarına başlamak için önümüzde büyük bir soru işareti vardı; Geçen sezonu Bayern Münih’te kiralık olarak geçiren Philippe Coutinho takıma geri dönecek miydi? Bayern Münih eğer 120 milyon euroluk opsiyon bedelini öderse dönmeyecekti ancak bu çok yüksek bir bedel olduğu için ortada bir belirsizlik vardı. Coutinho kiralık olarak oynadığı takımında oldukça iyi bir sezon geçirmişti, Bayern opsiyonu kullanabilirdi. Haziran ayının ikinci yarısına girdiğimiz günlerde Bayern ilk somut adımı attı ve 78 milyon euroluk bir teklifle kapımızı çaldı. Sözleşmede yazan paranın 42 milyon euro altıydı bu teklif. Açıkçası Coutinho hem yüklü maaşı, hem de oynadığı pozisyonun ana taktiğimde olmaması nedeniyle kadroda düşünmediğim bir isimdi ancak özelliklerine bakınca Bayern’in teklifi yeterli gelmiyordu. Onlar belirlenen teklifi yapmasalar dahi Temmuz ayında Coutinho için 78 milyon euronun üstünde teklif yapacak takım mutlaka çıkacaktı.
Bayern’in teklifini reddettim ve opsiyon için süreleri dolar dolmaz Coutinho’yu diğer takımlara önerdim. 120 milyon euroluk önerime hiçbir takımdan teklif gelmemişti bu yüzden bedeli 100’e çektim sonuç yine değişmedi. Artık Coutinho’yu gözden çıkardığım için 80’e kadar düştüm ve birkaç teklif aldım. Önüne gelene para saçan PSG, sadece 45 milyon euro önermişti, Bayern’in teklifi bu defa 78 değil 60’tı. Bunlar haricinde gelen tekliflerin hepsi aynı ayardaydı. İlk teklifi kabul etmeyerek büyük bir hata yapmıştık. Gelen düşük tekliflerin hepsini reddedip Coutinho’yu takımda tutmaya karar verdim. Sonuçta özellikleri çok iyiydi ve ön bölgede kadromuzu zenginleştirecekti.
Coutinho için uğraştığımız esnada hiç beklemediğimiz bir teklif geldi. Chelsea uzun süredir peşinde olduğu Dembele için bonuslarla beraber 130 milyon euro teklif etmişti. Dembele oldukça potansiyelli bir futbolcu olsa da ilk sezonda çok faydalanamadığım bir isimdi. Ayrıca teklif çok iyiydi bu yüzden hemen kabul ettim. Dembele’den gelen parayla birlikte toplam bütçemiz 200 milyon euroyu aşmıştı. Kadroyu zenginleştirmek için fazlasıyla yetecekti.
Kasamızın parayla dolup taşmış olmasına rağmen Real Madrid’in serbest bıraktığı James Rodriguez’i kadroya katmaya karar verdim. Onun yeteneğinde birini bedava almanın pek bir zararı olmayacağını düşündüm. Ayrıca maaş beklentisi de sadece 6 milyon euro oldu. Bu da kendisini çok iyi bir yedek konumuna getiriyordu.
Coutinho’nun takımda kalması sonrası ön bölge için daha fazla transfer yapma fikri ortadan kalktı. Sonuçta Coutinho, Rodriguez ve Belotti’nin yedek olduğu bir takıma kime alabilirdik ki? Elimizdeki yüklü parayı sorunlu diyebileceğimiz defans bölgesine yatırmaya karar verdik. Umtiti ve Lenglet iyi oyuncular olsalar da Pique gibi yıldız değillerdi. Pique de geçen sezonki ağır sakatlığını ancak Ekim ayında atlatabilecekti ve artık 33 yaşına gelmişti. Bu şartlarda defansa büyük bir yıldız almamız kaçınılmazdı.
Yapacağımız transfer kesinlikle genç olmayacaktı çünkü ne kadar potansiyelli olursa olsun bizim bekleyecek vaktimiz yoktu. Şampiyonlar Ligi’ni mutlaka alacaktı. Tabi genç olmayacak diye 30 yaşına gelmiş birine kasanın yarısını da verecek değildik. Bu kıstaslar ışığında tercihimiz Manchester City’den Aymeric Laporte oldu. En verimli dönemlerinde olması, takımının bırakmaya razı olması ve İspanyol olması nedeniyle ideal bir transferdi. Toplamda 100 milyon euroya defansımıza yeni bir yıldız almıştık.
Son olarak kulübün ben gelmeden önce anlaştığı Portekizli genç yetenek Francisco Trincao takıma katıldı. Bunun haricinde altyapıya yapılan genç transferleri dışında bir transfer hamlesi olmadı. Diğer taraftan kadroda düşünülmeyen birkaç isim takımdan ayrıldı. Yaz transfer sezonu sonunda genel tablo şu şekilde oldu;
Gelenler: | James Rodriguez, Aymeric Laporte, Francisco Trincao, Thiago Almada |
Gidenler: | Ousmane Dembele, Marc Cucurella, Rafinha, Rey Manaj, Carles Perez |
Sezon Başlıyor!
Özellikle Laporte transferiyle birlikte her mevkide sorunsuz bir kadro yapısına büründük. Aynı zamanda geçen sezonun aksine çok daha kaliteli bir yedek kulübemiz olacaktı. Hazırlık döneminin ardından ligin ilk maçı geldi çattı. İlk yarısı golsüz tamamlanan mücadelede Messi ve Suarez’in golleriyle Villareal’i 2-0 yenerek sezona kazanarak başladık. Hemen sonraki hafta gelen Real Betis beraberliği moralleri bozsa da sonraki 6 haftada tüm maçlarımız üstün bir oyunla kazanarak ligin en iyisi olduğumuzu rakiplere hatırlattık.
Bu sırada şampiyonlar Ligi’nde gruptaki rakiplerimizden biri geçen sezon hayallerimizi suya düşüren Borussia Dortmund oldu. Diğer rakiplerimiz Zenit ve Club Brugge takımlarıydı. Bize fazla zorluk çıkarmayacak bu gruptan 2 beraberlik 4 galibiyetle rahat bir şekilde çıktık. İspanya’daki maçta Dortmund’u 5-2 yenerek geçen sezonun intikamını bir nebze de olsa aldık.
Ligde aldığımız can sıkıcı birkaç beraberliğe rağmen işler istediğimiz gibi gidiyordu. Geçen sezonun ilk yarısında aldığımız Espanyol mağlubiyetinden bu yana maç kaybetmiyorduk. Atletico Madrid’i deplasmanda 4-0 gibi ezici bir skorla yendik. El Clasico’ya son derece formda çıksak da geriye düşen taraf olduk. Sadece 2 dakika sonra Suarez’in ayağından gelen golle beraberliği yakalayıp 62. dakikada Messi’nin harika golüyle öne geçtik. Maçın son düdüğü çalmak üzereyken Asensio’dan yediğimiz golle maalesef kendi evimizde 1 puana razı olduk.
Aldığımız beraberliklere rağmen ligin ilk devresini Real Madrid’in 2 puan önünde lider konumda tamamladık. Atletico Madrid’in sezona kötü başlaması nedeniyle zirve yarışında ezeli rakibimizle yalnız kalacağımız belli olmuştu. Bu esnada bizim için çok daha önemli olan Şampiyonlar Ligi maceramızda son 16 turundaki rakibimiz Arsenal olmuştu. Bu yıl da bu turnuvadan erken elenirsem ligde şampiyon olsam dahi Barcelona’da devam edemeyeceğimi biliyordum. Bu yüzden devre arası gözümü karartıp yapabileceğim en büyük transferleri yapacaktım. Kadroyu güçlendirme planları yaptığım sırada Rakitic sezon sonu bitecek olan sözleşmesini yenilemeyeceğini açıkladı. Bu durumda devre arasında kendisini satmaya karar verdim. Ligin ilk devresinde oynadığımız tüm maçların sonuçları şu şekildeydi;
4. bölüm için Football Manager 2020 Barcelona Kariyeri (4. Bölüm) yazımıza geçebilirsiniz.
Tüm Seri:
Football Manager 2020 Barcelona Kariyeri (1. Bölüm)
Football Manager 2020 Barcelona Kariyeri (2. Bölüm)
hocam 4.bölüm gelmeyecek mi?
En kısa zamanda gelecek 🙂