Daha vizyona girmeden ve seyirciyle buluşmadan önce adından bahsettirmeyi başarmış çok az film var. Bugün ayrıntılarıyla inceleyeceğim JOKER filmi de bu başarıyı elde etmiş nadir yapımlardan birisi.
Bugüne gelinceye kadar Batman filmlerinde dört farklı Joker’le karşılaştık. Bu sene çıkan filmle beraber beşinci jokerle de tanışmış olduk. Bu film sayesinde belki de ilk defa Joker’i daha yakından tanıma, empati kurma ve bilinmeyen parçalarına ulaşma imkânı bulduk.
JOKER filminin başarısının sırrı, karakter ile seyirci arasında kurulan bağın nedenleri ve Joker karakterinin iç dünyasını yazımın ilerleyen kısımlarında ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğim.
JOKER FİLMİ KONUSU
Joker karakterinin ve hikayesinin ayrıntılarına inmeden hemen önce filmin konusunu hatırlamamız gerekir.
Filmin baş kahramanı ve ilerleyen zamanlarda kendisinden Joker olarak bahsedeceğimiz kişi Arthur Fleck’dir. Annesiyle beraber yaşan ve geçimlerini sağlamak için palyaçoluk yapan Arthur hikayenin başında sıradan bir adam gibi görünmektir.
Hikaye ilerledikçe ve Arthurun sahip olduğu ruhsal bozukluklar, bu bozukluklara neden olan hayat şartları ve geçmişine dair karanlık sırlar ortaya çıktıkça başlangıçtaki sıradan adam yavaş yavaş kaybolmaktadır.
Kısacası bu film adında anlaşıldığı gibi Joker karakterinin hangi süreçlerden geçerek ortaya çıktığını ve bir kötü adamın iç dünyasını anlatmayı amaçlamıştır.
JOKER KARAKTERİNİN GEÇMİŞİ
Çizgi romanları da işin içerisine katarsak bugüne kadar birçok Joker tiplemesiyle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Bu tiplemeler arasında ortak özellikler olduğu kadar bir çok farklılığın olduğu da göze çarpmaktadır.
Joker tiplemeleri arasındaki kararsızlık ve ayrılıklar izleyenlerin kafalarında da bazı soru işaretlerine neden olmaktadır.
1- Joker’in Gerçek Adı : Joker karakterinin gerçek adı hiçbir zaman net olarak bilinmemektedir. Örneğin 1990’ların jokeri gerçek adının Jake olduğunu iddia ederken günümüzün, yani incelediğimiz JOKER filmdeki karakterin adı Arthurdur.
2-Yara İzi: Tüm jokerlerin yüzünde kırmızı boyayla bir gülümseme oluşturulmuştur. Dark Knight film serisinde yer alan Joker’i diğerlerinden ayıran en temel özellik yüzündeki kırmızı boyanın altında gerçek bir kesik olmasıdır. İşin garip kısmı her seri Joker’in yara izinin hikayesini farklı şekilde anlatmaktadır.
- Bir gün karısının yüzü saldırı sonucu yaralanmıştır. Karısının üzüntüsünü paylaşmak isteyen joker dudaklarının kenarından başlayarak yanaklarına kadar kendi yüzünü jiletle kesmiştir.
- Babası bıçak kullanarak bu yaraları yapmıştır.
Arthur’un yüzündeki büyük ve kırmızı gülümseme ise diğer jokerler gibi sadece makyajdır. Ancak onun makyajının da diğer Jokerler’den ayrılan bir özelliği vardır. Joker’in makyajı aslında bir palyaçoyu ifade etmektedir. Bu kılığın başlangıcı Metrodaki cinayete dayanır. Ezilen halk yaşanan kargaşaya simge olarak Joker’i seçmiştir.
Ayrıca Arthuru’n ağız çevresinde kullanılan kahverengi-kırmızı tonların kanı simgelediği söylenmektedir.
Kısacası Joker karakterin geçmişinden net olarak bahsetmek mümkün değildir. Joker’in Batman: The Killing Joke’ da söylediği “Eğer bir geçmişim olacaksa birden fazla olmasını yeğlerim” sözleri durumu özetler niteliktedir.
Arthur’un Psikolojik Sorunları:
Film boyunca Arthur’un birçok psikolojik problemle mücadele ettiğini görüyoruz. Halüsinasyonlar, kontrolsüz kahkaha krizleri, saldırganlık… Filmin ilerleyen sahnelerinde de Arthur’un çocukluğunda kalorifer borusuna bağlanarak şiddet gördüğünü öğreniyoruz. Burada Amerika’da şiddette maruz kalan çocuklara dikkat çekilmek istenmiştir.
Filmin bu boyutu ayrıca akıl hastalarının devlet desteği görmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamayı amaçlamıştır.
Ayrıca filmde adı geçen “Arkham Akıl Hastanesi” Joker’in Harley Quinn ile tanıştığı yerdir.
Joker’in Merdivendeki Dansı
Bu dans sahnesine ilham kaynağı olduğu iddia edilen bir çok sanatçı ve video olsa da filmin yönetmeni Todd Phillips bu sahne için en çok “Ray Bolger–The Old Soft Shoe” videosundan esinlendiklerini açıklamıştır.
Joker ve Batman Kardeş mi ?
Bu konuya geldiğimizde yine joker hakkında bir belirsizlikle karşılaşıyoruz. Arthur annesinin yazdığı bir mektubu gizlice okuduğunda Thomas Wayne’nin öz babası olduğuna inanmaya başlıyordu. Ancak bu bilginin kesinliğinden asla söz edilmiyor hatta Thomas tarafından reddediliyor.
Şüphelerini bir umut olarak gören Arthur Thomas’a gitme kararı alıyor ve Bruce Wayne yani gelecekteki Batman’la ilk kez burada karşılaşıyor. Thomas’ın Joker için gerçek babası olduğu şüphesi Batman ile kardeş oldukları şüphesini de beraberinde getiriyor.
Bu düşünce Joker’in Batman’e karşı duyduğu gizli sevgiyi de destekler nitelikte. Joker’in Batman’i hiçbir zaman öldürmemesi bu sevginin bir göstergesi olabilir mi ?
Batman: The Killing Joke
Joker filmine ilham kaynağı olan şeyleri saymaya kalksak epeyce uzun bir liste elde ederiz. Birçok eski film, dans gösterileri, tv programları, gerçek hikayeler… Tüm bunların dışında filmdeki sahnelere en çok ilham kaynağı olan şey yazımın önceki bölümlerinde sıkça bahsetmiş olduğum Batman: The Killing Joke çizgi romanıdır.
Arthur’un dönüm noktası olan sahne de yine bu çizgi romandan alınmıştır. The Klling Joke çizgi romanın Joker’i herkesin delirmesi için kötü bir gün geçirmesinin yeterli olacağını söylemiştir. Filmdeki Arthur’un “Bugün Kötü bir gün geçirdim” sözleri Joker’in doğuşunu simgelemektedir.
Son Söz
Joker filmini diğer Süper kahraman filmlerinden ayıran en temel özelliği yavaş bir tempo içerisinde ilerlemesidir. Bunun en temel nedeni filmin eğlendirme veya aksiyon yaratma gibi bir amacının olmamasıdır. Tamamıyla Joker’in iç dünyasını izleyicilere açmak amaçlanmıştır.