En genel tanımıyla anksiyete bir kaygı bozukluğudur. Tanımımızı biraz daha genişletirsek anksiyete gelecek veya şu an hakkında sürekli olarak yoğun bir şekilde endişe duyma durumudur. Örneğin dışarıda yürürken, bir sunum veya görev gerçekleştirirken, kalabalık yerlerdeyken bireyin kendi başına gelebilecek en kötü senaryoları düşünmesi ve hatta duyduğu kaygıdan dolayı yoğun fizyolojik veya somatik belirtiler göstermesi anksiyete bozukluğunun işaretleridir.
Anksiyete çoğu zaman ortada hiçbir neden olmaksızın kendini gösteren kaygı ve panikler şeklinde gerçekleşir. Bu endişenin genellikle en temelini ölüm korkusu oluşturmaktadır. Ölüm korkusuna bağlı oluşan anksiyeteler sokakta yürürken, toplum ile iç içeyken, metro ve benzeri ulaşım araçlarındayken kendini gösterebilir. Akıl sağlığını kaybetme korkusu, rezil olma korkusu veya kişinin saygınlığını kaybetme korkusu gibi durumlar da anksiyeteye temel oluşturan diğer kaygı türleridir.
Şiddeti ve derinliği kişiden kişiye değişen bu bozukluk günlük hayatımızda tıpkı depresyon gibi sık sık duyduğumuz psikolojik hastalıklar arasına girmeye başladı. Kişinin günlük hayatında sık sık sorunlara neden olan bu bozukluğa biraz daha yakından bakalım
Anksiyete Bozukluğu Belirtileri:
- Sık sık nedensiz şekilde korkuya kapılmak: Ortada herhangi bir neden olmamasına rağmen bireyin kendini korkmuş ve endişeli hissetmesidir. Nedensiz olarak ortaya çıkan bu durum fizyolojik tepkilere de neden olabilir.
- Kişinin kendisini sürekli endişeli hissetmesi: Tıpkı korku gibi nedensiz şekilde ortaya çıkabilir. Birden bire kişi içinin daraldığını hisseder. Ortada hiçbir neden olmamasına rağmen gerçekleşen endişe durumu bireyin kendisini sürekli olarak gergin hissetmesine neden olur. Bazı zamanlar endişe duygusu bir nedene bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bu durumu normal endişeden ayıran şiddeti ve gerçekçilik boyutudur.
- Kolay bir şekilde sinirlenmek: Kişiler içinde bulundukları sürekli ve şiddetli endişe hali nedeniyle aşırı öfkeli olabilirler. En ufak zorluk veya sıkıntı karşısında büyük tepkiler ortaya koyarlar.
- Kişinin çoğunlukla kendisini yorgun ve uykulu hissetmesi: Kişi durmaksızın kendisine endişe veren senaryolar düşündüğü ve gergin hissettiği için bir süre sora bu durum fiziksel olarak ta kendisini göstermeye başlar. Baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, sürekli uyuma isteği strese bağlı olarak ortaya çıkar.
- Dikkat kaybı: Anksiyetenin günlük yaşamı zorlaştırdığı alanlardan birisi de dikkat kaybıdır. Kişi yorgunluk, endişe, stres gibi nedenlerle yaptığı işlere yeterince odaklanamamaya başlar. dikkat kaybı beraberinde unutkanlığı da getirebilir.
- Karar vermede zorluk yaşamak: Endişeye bağlı olarak ortaya çıkan bir diğer belirti de karar vermede yaşanan zorluktur. Kişi verdiği kararlardan kaynaklanabilecek en kötü senaryoları düşündüğünden en ufak konularda bile kararsızlık yaşar.
- Sık sık kalpte sıkışma hissetmek: Çoğunlukla ortada bir neden yokken gerçekleşen bu belirti göğüste ağrı ve nefes almada zorluk şeklinde kendini gösterir.
Anksiyete Bozukluğu Nedenleri:
Anksiyeteler genetik olarak aktarılabileceği gibi travmalar sonrası gelişme de gösterebilirler.
Biyolojik kuramlar anksiyeteyi genetik yatkınlıkla açıklar. Yani ailenizde bu geni taşıyan kişiler varsa siz de de kaygı bozukluğunun görülebileceğini savunurlar.
Diğer yandan yaşadığınız bir olay sonrasında da anksiyeteler geliştirebilirsiniz. Örneğin bir trafik kazası geçirmek, tacize uğramak veya bu gibi travmaya neden olacak olaylar yaşamak olayların her an tekrarlanma ihtimalini düşünen kişide yoğun kaygıya neden olabilir.
Travmatik bir olay sonrasında kişi bağımsız aksiyeteler de geliştirebilir. Ön yüzünde bağımsız gibi duran bu olayların altında yatan nedenler aslında yine konuyla ilişkilidir. Trafik kazası geçiren birisinin dışarıda yürürken başına bir şey gelecekmiş gibi hissetmesi bu duruma örnektir. İki olayın temelinde de ölüm korkusu yatar.
Anksiyete Bozuklukları Türleri:
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Yaygın anksiyete bozukluğu kişinin günlük hayatında sürekli kaygılı hissetmesi ancak bu kaygının nedenini bilmemesidir. İçinde sürekli huzursuz olan birey başına her an bir şey gelecekmiş gibi hisseder. Sürekli bir gerginlik ve dehşet durumu söz konusudur. Sürekli ve yoğun şekilde devam eden bu endişe duygusu kişide uykusuzluk, dikkat kaybı, iştahsızlık, bitkinlik, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi fiziksel sorunlara yol açabilir.
- Panik Bozuklukları ve Panik Atak: Panik atağı en basit şekliyle tanımlamamız gerekirse şiddetli dehşet hissi durumu olduğunu söyleyebiliriz. Genel anksiyeteden farklı olarak kişi ağır fiziksel belirtiler gösterir. Bulantı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, el titremesi ve hatta bayılma panik atak sırasında gözüken belirtilerinin bazılarıdır. Kişinin yaşadığı panik ataklar sık ve yaygın hale geldiğinde panik bozukluğu teşhisi konulur.
- Fobiler: Fobiler de anksiyetenin bir türü olarak kabul edilmektedir. Bir nesne veya duruma karşı beslenen yoğun korku anlamına gelen fobilerin bir çok çeşidi vardır. En yaygın olanlarıysa örümcek, yılan, yükseklik, uçak ve karanlıktır.
- Obsesif Kompulsif Bozukluk: Çevrenizi ve hatta kendinizi biraz dikkatlice gözlemleyin. Çoğu kişinin takıntılı olduğu bir şeyler olduğunu göreceksiniz. Bu takıntıların psikolojik bir hastalık olarak değerlendirilmesi için günlük yaşamı etkiliyor olması ve kişiye yoğun huzursuzluk vermesi gerekir. En sık rastlanan OKB türleri el yıkama, nesneleri sayma, dini korkular şeklindedir.
- Sosyal Fobi: Bireyin toplumdan dışlanma, topluluk önünde rezil olma, yalnız kalmaya karşı duyduğu büyük kaygı durumudur. Kişiler Sık sık etrafındaki insanların onu sevmeyeceği ve terk edeceği, bir sunum sırasında feci şekilde rezil olacağı gibi olumsuz düşüncelere kapılırlar.
Anksiyete bozukluğu yaşayanlar için yazdığım çözüm önerileri yazıma ANKSİYETE BOZUKLUĞU YAŞAYANLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.